“`html
-
HABER7 – ÖZEL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen terör ve organize suçlarla ilgili iki ayrı soruşturma çerçevesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ekrem İmamoğlu da dâhil olmak üzere toplamda 106 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 başka şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği”, “suç örgütüne üye olma”, “irtikâp”, “rüşvet alma”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarıyla ilgili soruşturma başlattı.
Ek olarak, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli, “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla yürütülen soruşturmaların hedefi oldu.
Bu konuyla ilgili olarak, Gazeteci Cengiz Alçayır, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, Avukat Serkan Toper ve GENAR Başkanı Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş gibi isimler, Haber7’ye özel değerlendirmelerde bulundu.
ALÇAYIR: İMAMOĞLU’NUN BEKLENTİSİYDİ
Cengiz Alçayır, Ekrem İmamoğlu’nun bir dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “hadi bu belediyeleri bir silkeleyin de görelim” dediğini hatırlatarak, devletin süreci dikkatle takip ettiğini vurguladı. Alçayır, “İmamoğlu’nun aradığı fırsat bu. Devlet şimdi İBB’yi sarsıyor; ne çıkacak göreceğiz? Yolsuzluk, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma gibi suçlamalar mevcut. Bu kadar kapsamlı bir operasyonda her dört günde bir sorgulama yapılacak” şeklinde konuştu.
İmamoğlu’nu zor bir sürecin beklediğini ifade eden Alçayır, “İmamoğlu, ihaleler ve kirli ilişkiler hakkında birçok soruya yanıt vermek zorunda. ‘Benim ilgim yok’ dese de, para trafiğinde adı geçen isimler arasında kendi aile şirketinin yöneticileri de yer alıyor. İmamoğlu bunlardan haberdar olamaz mı? Hesap vermesine kesinlikle gerek var” şeklinde yorum yaptı.
“İETT’DE KİRLİ İLİŞKİLER VAR”
“Belediye başkanı, halka ait olan kaynağı kötüye kullanma konusunda hesap vermek zorunda” diyen Alçayır, “Buradan daha fazla pislik çıkabilir; IETT’de de ciddi usulsüzlükler var” diye ekledi.
İmamoğlu’nun ilçe başkanlığı döneminde “ihaleleri ben aldırmam, başka kişilere veririm” açıklaması üzerine dikkat çekerek, Alçayır, “İBB Başkanı olduktan sonra kendi yandaşlarına peş peşe ihaleler verdi. Örneğin, Elapro adlı şirketin sahibi Serdal Taşkın’a ihale verip, onunla mali ilişkiler geliştirdi. İmamoğlu’nun ihalelerle ilgili geçmişte birçok usulsüzlüğü söz konusu.” diye belirtti.
“SİYASİ KARIYERİNE SON VERME RİSKİ VAR”
Alçayır, İmamoğlu’nun siyasi kariyerinin ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Muhtemelen devlet durumu uzun süre izledi. Şimdi İmamoğlu’nun hesap vermesi gerekecek. Kendisiyle bağlantılı olan kayıplardan bahsediyoruz. Hatta 350-400 milyarlık bir bütçeden söz ediliyor. Dosya oldukça büyük, sonuçları İmamoğlu için hiç de iyi gözükmüyor. Görünüşe göre, siyasi kariyerini tehlikeye atacak bir ilişki ağının içine girdi,” dedi.
ÇİÇEK: İMAMOĞLU’NUN GÖZALTI SÜRESİ UZATILABİLİR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, İmamoğlu soruşturmasının iki boyutta yürütüldüğünü ifade ederek, “Birincisi, kentsel uzlaşma bağlamında KCK ile irtibat, diğeri ise mali boyut” diye belirtti.
Çiçek, gözaltına alınanların çoğunun mali suçlarla bağlantılı olduğunu ve kişi sayısının fazlalığı nedeniyle sürecin dört gün uzatılabileceğini söyledi. “Ceza muhakemeleri kanunu 96. madde gereği gözaltı süresi 24 saattir. Ancak bu süre üç kez uzatılabilir.” dedi.
“KAYYUM ATANABİLİR”
Çiçek, soruşturmanın geniş kapsamlı olduğunu ve delillerin toplandığını belirterek, “Eğer savcılık iddianamede suçlama için ciddi bir kanaate varırsa harekete geçecek. Geniş çaplı bir soruşturma olduğundan deliller mutlaka toplanır ve sonuçta iddianame hazırlanır” dedi.
Terör bağlantılı suçlamalarda kayyum atanabileceği ifade eden Çiçek, “Eğer KCK yapılandırmasıyla bir ilişki tespit edilirse, mevzuat gereğince kayyum atanabilir. Diğer suçlamalar ise belediye meclisi tarafından başkan seçimi yapılmasını gerektirir,” şeklinde ifade etti.
TOPER: ŞÜPHELİLERİN ÇOĞU CUMARTESİ GÜNÜ ADLİYE SEVK EDİLEBİLİR
Avukat Serkan Toper, İmamoğlu’nun terör soruşturması kapsamında suçlandığını aktararak, “Ona karşı bir terör soruşturması sürmekte. Terör örgütüne yardım suçlaması var. Ayrıca, organize suç örgütü lideri olma, rüşvet, dolandırıcılık gibi eylemlerle de suçlanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Toper, bu sürecin Gezi Parkı olaylarıyla da bağlantılı olduğunu vurgulayarak, Gazeteci İsmail Saymaz’ın sürece yönelik gözaltı iddialarını gündeme getirerek, “Gezi olaylarıyla ilgili bir gazeteci gözaltına alındı. Burada hükümeti devirmeye teşebbüs konuda bazı suçlamalar mevcut,” diyerek devam etti.
“İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI İÇİN YETERLİ DEĞİL”
Toper, İmamoğlu’nun diploma usulsüzlüğü iddialarına değinerek, “Eğer ileri süreçte yargıda bir kazanç elde edemezse, Anayasa’nın 101’inci maddesine göre Cumhurbaşkanı adayı olmaya yeterlilik kazanamaz,” şeklinde açıklamada bulundu.
AKTAŞ: PARANIN KAYNAĞI ÜZERİNE GİDİLMELİ
Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş, İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturmasına dair süreçte özellikle “para kuleleri” hakkında konuşarak, “Bu paranın kaynağı nedir?” diyerek önemli bir noktaya değindi. Söz konusu kişiler arasında gözaltına alınanların da bulunduğunu belirti.
Aktaş, “Belediye bütçesinin amaç dışı kullanılarak siyaset için, diğer siyasi partilere finansman amacıyla pozitif noktalar mevcut,” şeklinde ekledi.
“MASAK VE SAVCILIK DERİNLEŞMİŞ İNCELEME BAŞLATACAK”
İmamoğlu ile ilgili soruşturmaların sonuçlandırılması durumunda, Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanacağını belirten Aktaş, “Eğer yolsuzluk gerekçesiyle görevden alınırsa, İBB meclisi yeni bir başkan seçebilir. MASAK ve savcılık, daha derinlemesine incelemeler yapacaktır,” dedi.
ASLI BAYKAL: CHP’NİN ATATÜRK TANIMINA SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR
Aslı Baykal, İmamoğlu’na yöneltilen yolsuzluk ve terör örgütü üyeliği suçlamaları üzerine “Süreci bekleyip göreceğiz,” diyerek durumu değerlendirmiştir. Ayrıca CHP’nin Atatürk ve Türk milleti tanımına sahip çıkması gerektiğine inandığını belirterek, “Atatürk’ün Türk milleti tanımını kullanmamaları beni derinden rahatsız ediyor. Bu durumu bir fırsata çevirebiliriz,” ifadesini kullandı.
Aslı Baykal Twitter’da bu konuyla ilgili paylaşımda bulundu.
“`
